Hem çalışanlar hem de firmalar için merak konusu olan maaş ara zamları ile ilgili değerlendirme yapan Egon Zehnder Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere, 2024 yılı başında bütçe ayırmalarına rağmen, ücret ayarlaması yapmama eğiliminde olan şirketlerin, Temmuz ayı içinde özellikle büyük işverenlerin ücret ayarlaması yapma kararı alması ardından birbirlerini takip ettiklerini gözlemlediklerini söyledi.
2024 yılının ikinci yarısında şirketlerin zam politikaları, ekonomik koşullara, sektör dinamiklerine ve şirketlerin performansına bağlı olarak değişiklik gösterdi. Genel olarak, hala yüksek enflasyon oranlarına bağlı olarak artan fiyatların çalışanların yaşam koşullarını zorlaştırması şirketlerin zam yapma eğilimlerini etkileyen temel faktör olarak ön plana çıkıyor. Ücret ayarlaması yapan şirketlerin birçoğunun “yeteneklerini tutma” mücadelesinde geri kalmama güdüsü ile de hareket ettiğini söyleyen Murat Yeşildere: “2024 yılının ikinci yarısını içerecek ücret ayarlaması yapan şirketleri analiz ederken, bu şirketlerin yılın başında yaptıkları ücret ayarlamalarını ve buna yönelik daha önceki açıklamalarını da irdelememiz lazım. Ara ücret ayarlaması yapan şirketlerin bazılarının, yıl başında düşük artış yaparak, artışın bir kısmını yıl ortasında yapacağını açıklayan şirketler olduğunun altını çizmek gerekiyor. Ancak, çalışanların da zaman zaman bu detaya bakmadan, işverenlerini farklı kıyaslamalar yaparak zorlayabildiğini ve bu bazda yapılan analizlerin de anlamını yitirdiğini gözlemliyorum. Bu çerçevede şirketleri ya da sektörleri karşılaştırırken, ücret artışının, sadece ara dönem için değil, 2024 başından itibaren hesaplanması daha anlamlı olacaktır. Bunun yanında, ücret artışının pazar dinamikleri kadar, şirketin kendisini “yetenekleri kazanma ve tutma mücadelesinde, pazarda konumlandırmak istediği yere bağlı olarak da belirlenmesi gerektiğini belirtmek gerekli” dedi.
- Yönetici kademesine ara zam yok
Genel olarak, endüstriyel ilişkilerin (sendika ve toplu sözleşmeler) hakim olduğu, kontratlı ya da endeksli ücret artışı yapan sektör ve şirketlerin ara dönemde ücret artışlarını otomatik olarak gerçekleştirdiğini belirten Yeşildere: “Bunun yanında, ücret artışı yapan şirketlerin birçoğunun, artışı yönetici kademesine ya hiç uygulamadığını ya da sınırlı olarak uyguladığını gözlemliyoruz. Ücret artışının ‘yaşam şartları ve enflasyondan kaynaklanan bir düzeltme’ olduğu düşünüldüğünde, bu yaklaşımın sağlıklı ve adil olmadığı inancındayım” dedi ve ekledi: “Sektörler bazında bakıldığında, yetenekleri yüksek talep gören teknoloji ve yazılım sektörünün, uluslararası sermayeli şirketlerin, yıl başında daha düşük ücret artışı uygulayan finansal hizmetler kurumları ve özellikle bankaların ara dönemde ücret ayarlamasına gittiğini gözlemledik. Temmuz ayı içinde, bu gruba büyük işveren olan özel sektör holding ve grup şirketleri de katıldı. Asgari ücrete artış yapılmamasının ardından, asgari ücretli çalışan sayısı yüksek olan perakende, hizmet sektörleri gibi sektörler ücret ayarlamasına gitmekte zorlanırken, o sektörlerde de özellikle olağan dışı ikramiye benzeri uygulamalar ile düzeltme yapmaya çalışıldığını gözlemliyorum.”
- Çalışan memnuniyetini artırmak önemli
Murat Yeşildere: “Ücret artışı yapmayan şirketler, çalışan memnuniyetini artırmak ve özellikle yetenekleri elde tutmak için yan haklar konusunda daha cömert olma eğilimi gösterse de dönemin ihtiyaçları gereği, birçok şirketin yan hakları minimize ederek, oluşturdukları maaşlara aktarma eğiliminde olduğunun da altını çizmeliyiz. Doğrudan maliyet/yatırım yaratmayacak, esnek çalışma ve (özellikle yaz aylarında) uzaktan çalışma imkanları bu anlamda daha yaygın kullanılan menfaatler arasında sayılabilir” diye paylaştı.