Philips Tele-ICU Çözümleri
Philips, yapay zeka temelli geliştirdiği yoğun bakım modeli Tele-ICU ile yüksek kaliteli yoğun bakım hizmeti sunmaya devam ediyor
Yoğun bakım popülasyonlarının yöneltilmesi için geliştirilmiş, yapay zekaya dayalı yoğun bakım ünitesi tele-ICUprogramı, hasta yönetimi ve finansal verimlilik açısından yarattığı faydayla fark yaratıyor.
Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Cerrahisi Profesörü ve UMass Memorial Tıp Merkezi’ndeki eICU Programı Direktörü Craig M. Lilly tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, yapay zekaya dayalı yoğun bakım modelitele-ICU’nun, nüfus sağlığı yönetiminde finansal marjları arttırıp, önemli ölçüde maliyet tasaraffu sağlarken; aynı zamanda vaka hacmini ve yüksek kaliteli yoğun bakıma erişimi de önemli ölçüde arttırdığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre;
Tele-ICU yarafından yönetilen Yoğun Bakım ünitesi, geleneksel modellere kıyasla vaka sayısını %21 artıyor.
Merkezi bir tele-ICU bakım modeli, daha kısa süreli yatış süresi sağlıyor ve doğrudan maaliyetlere göre geliri yükseltiyor.
Sağladığı avantajlar ve ortaya koyduğu performansla katkı payının 7.7 Milyon Dolar’dan 37.7 Milyon Dolar’a çıkmasıyla%376’lık bir artış sağlayan model, lojistik bir merkezle birleştiğinde de geleneksel modellere kıyasla vaka hacmini %38 oranında arttırıyor.
Ek lojistik merkezi ve kaliteli hizmet standardizasyonuna sahip bir tele-ICU katkı payını 7,9 Milyon Dolar’dan 60,6 Milyon Dolar’a çekerek %665’lik bir artış sağlıyor.
Yarattığı finansal tasarruf ve marj arttırımıyla tele-ICU, 3 aydan daha kısa bir sürede ilk sermaye maaliyetini amorti ediyor.
“Tele-ICU programlarının vaka hacmini ve yüksek kalitede yoğun bakıma erişimi arttırırken, marjları iyileştirmesi, tele-ICU sistemlerinin sağlık uzmanları tarafından daha geniş ölçüde benimsenmesi için güçlü bir finansal argüman olarak öne çıkarıyor” diyen Profesor Lilly, “Doğru şekilde uygulanan tele sağlık programlarının hasta bakım sonuçları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceği birçok benzer çalışmada iyi bir şekilde belgelenmiştir ve bu çalışma artık arkasındaki finansal yatırımı ve verimliliği desteklemektedir.” diyerek sözlerini sürdürdü.
Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak ise; “Philips olarak, sağlık teknolojileri alanında her geçen gün yeni bir inovasyonla insanların hayatlarını iyileştirmeye devam ediyoruz. Gerçekleştirilen çalışmalarda gördük ki bir yoğun bakım ünitesi yatağı çok yüksek maliyetlere mal olurken tele- ICU sistemleri mevcut kaynakları daha iyi kullanarak vaka hacminde önemli (sistemleri ve mevcut kelimeleri arasında boşluk olması gerekiyor)bir artış sağlıyor. Bu değişim, ek yoğun bakım ünitesi yatakları oluşturmak ve personel takviyesi yapmak zorunda kalmadan daha geniş kitlelere erişmeyi (kitlelere ve erişmeye arasında boşluk olmalı)mümkün kılmaktadır. “
Philips, 22. Uluslararası Yoğun Bakım Sempozyumu’nda ürün portföyünde yer alan yoğun bakım bilgi sistemleri, hastabaşı monitörleri, ultrasonografi cihazları ve konusunda uzman ekibiyle birlikte yer aldı. Aynı zamanda sempozyum süresince dünyaca tanınmış yoğun bakım uzmanı, tele-ICU ve yapay zeka uygulamalarını dünyada ilk kez hayata geçiren ve Philips bünyesinde eICU Programının gelişimine büyük katkı sunan Dr. Brian Rosenfeld’i konuk etti. Dr. Rosenfeld, sempozyum süresince 20 yılı aşkın süredir öncülük ettiği yoğun bakımlarda dijitaleşme ve yapay zekanın kullanımı sürecinde elde etmiş olduğu bilgi birikimini ve tecrübelerini katılımcı yoğun bakım uzmanları ile paylaşma fırsatı buldu. Gerek konuşma yaptığı uydu sempozyumunda gerekse birebir görüşmelerinde büyük ilgi gören Dr. Rosenfeld, ülkemizdeki yoğun bakımlardaki dijitalleşme sürecine paylaştığı görüşleriyle ışık tuttu.