Yormaz: Türkiye ilaçta üretim üssü olmaya hazırlanıyor
İtalyan ilaç devi Recordati Grup, İtalya’dan sonra en büyük üretim tesisini Türkiye’de açıyor. Çerkezköy’de kurulan modern tesiste kanser ürünlerinden kalp hastalıklarının tedavisine kadar birçok ilaç üretilebiliyor.
İlaç sektöründe Avrupa’nın önde gelen şirketlerinden olan İtalyan Recordati, yerel ve bölgesel pazarlar için Türkiye’de yeni bir üretim tesisi kurdu. Tekirdağ Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 50 milyon dolarlık bir yatırımla kurulan tesis, önümüzdeki günlerde hizmete açılacak. Türkiye’deki ilaç tesisi, 5 bölgede üretim yapan Recordati’nin İtalya’dan sonraki en büyük yatırımı olma özelliğini taşıyor. Tesisin hizmete girmesiyle, hükûmetin “yerelleşme politikası” doğrultusunda, Türk hastanın kullandığı Recordati ilaçlarının yüzde 97’si Türkiye’de üretilmiş olacak.
2008 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren şirket, Türkiye’nin yanı sıra, Yunanistan, Romanya, ve Tunus’u kapsayan Güney Doğu Bölgesi’ndeki operasyonunun yönetimini bir Türk’e teslim etmiş. İlacın en alt kademesinden başladığı ilaç sektörü yolculuğunu uluslararası bir devin en üst noktasına taşıyan Dr. İsmail Yormaz, sektörün tecrübeli yöneticilerinden. 2000’li yılların başında Türkiye’ye yeni giren çok popüler bir zayıflama ilacının ürün müdürü olduğu sırada tanıştığımız Dr. Yormaz’la, yıllar sonra Türkiye’deki ilaç sektörüne şekil veren kimliği ile yeniden karşılaştık.
Biraz Türkiye’deki ilaç üretimini daha yüksek bir noktaya taşıyan yeni yatırımdan, biraz uluslararası ilaç şirketlerinin Türkiye’ye bakışından, biraz da çok istediği halde veremediği kilolarının sebebinden söz ettik…
AİLE ŞİRKETİNDEN ULUSLARARASI İLAÇ DEVİNE
¥Siz Recordati Türkiye’nin ilk genel müdürüsünüz? Firmanın Türk ilaç pazarına girişi nasıl oldu?
Recordati 1926 yılında İtalya’da bir aile şirketi olarak kurulmuş ve şu anda ürünleri 135 ülkede satılan uluslararası bir ilaç grubu. Araştırma-geliştirme yatırımlarını ağırlıklı olarak kardiyoloji ve üroloji alanlarının yanı sıra nadir hastalıkların tedavisine yönelik olarak gerçekleştiriyor. Bulunduğu ülkelerde yerel ilaç şirketlerini satın alarak büyüyor ve kendi geliştirdiği orijinal ürünlerinin yanı sıra onların ürünleriyle portföyünü büyütüyor. Az sayıda hastayı ilgilendiren alanlarda geliştirdiği ve yetim ilaç olarak adlandırılan ilaç üretimi ile de sosyal bir sorumluluk görevini yerine getiriyor.
¥ Yetim ilaç üretimi Türkiye’de yapılıyor mu?
Yetim ilaçlar Türkiye’deki operasyonun tamamen dışında. Zaten dünyada yetim ilaç AR-GE’si yapan şirketi satın aldıktan sonra bu alana girilmiş. Üretim tamamen o şirketin bünyesinde yürütülüyor. Türkiye’ye de 2008 yılında Yeni İlaç ve belki de Türkiye’nin en eski ilaç firmalarından Dr. F. Frik İlaç’ı satın alarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladı. Küçük bir fabrikada üretim yapılıyordu. Daha sonra Türkiye’de modern bir üretim tesisi kurulması için çalışmalar başladı. 2014 tarihinde Tekirdağ Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde temeli atılan yeni üretim tesisi için 50 milyon dolar yatırım gerçekleştirdi. Bu son yatırımı ile Recordati Grup’un, 2008 yılından bu yana Türkiye pazarına yaptığı toplam yatırımı 255 milyon dolara ulaştı. 45.300 m²lik bir alan üzerine kurulan ve son teknoloji makinelerle donatılan tesisin inşaatı 2015 yılı Ağustos ayında tamamlandı. Bu süre içinde bölüm bölüm üretime başladı. Yeni tesisle Türkiye’de üretimdeki “yerelleşme” sürecine biz de ilaçta destek veriyoruz.
¥ Türkiye’de tüketilen Recordati ürünlerinin ne kadarı Türkiye’de üretiliyor?
Yüzde 97’sini burada üretiyoruz. Yeni üretim tesisimiz Türkiye’deki üretim hacmini artırmakla kalmayıp aynı zamanda hem artan talebin karşılanmasını sağlayacak; hem de Orta Asya, Kafkaslar ve çevre bölgelerdeki pazarlara daha fazla ürün ihraç etmesine imkân sağlayacak nitelikte. Türkiye’de satılan 54 ürünümüzden 51’ini burada üreteceğiz. Enjektabl ürünler ve transdermal ürünler dışında, kanser ilaçlarından, kalp ilaçlarına kadar aklınıza gelebilecek her türlü burada üretebiliyoruz. Biliyorsunuz, hükûmetin ilaçta yerli yüzde 40, yabancı yüzde 60 olan üretim miktarını tersine çevirme stratejisi söz konusu. Biz bunu kendi üretim tesisimizde neredeyse yüzde 100’e getirdik.
TÜRKİYE EŞSİZ BİR PAZAR
¥ Recordati tarafından baktığınızda bu kadar büyük bir teknolojik yatırım için niçin Türkiye seçildi?
Türkiye, hem pazar hem coğrafi, hem insan kaynağının kalitesi hem de ilaç sektörünün geleceği anlamında önemli bir ülke. İlaç üretiminde bir takım parametrelere bakmak gerekir. Bunlardan birincisi nüfustur. Türkiye’de nüfus giderek artıyor ve aynı zamanda yaşlanıyor. Coğrafi olarak batığımızda çevresinde oldukça uygun pazarları olan bir coğrafyanın ortasında. Bütün coğrafyalara büyük bir yakınlığı var. Bütün bunların odağına koyarsanız burası üretim merkezi olarak çok stratejik bir noktada. Bunu sadece biz görmedik. Birçok büyük uluslararası ilaç firmasının Türkiye’de bu tür yatırım planları var. Balkanlar, Kuzey Afrika ve Türkiye benim sorumluluk alanımda. Bu noktadan kişisel tecrübelerimle söyleyebilirim ki, Türkiye ilaç üretimi anlamında en yüksek bilgiye ve teknolojik kapasiteye sahip ülke. Çevre ülkelere ihracat konusunda elimizde önemli bir fırsat var. Türkiye ilaç konusunda bölgede bir üretim üssü olmaya hazırlanıyor.
Hostesler beni müfettiş sanıyor
Dr. İsmail Yormaz, Türkiye yanında Recordati’nin Yunanistan, Romanya ve Tunus’taki ofisleriyle, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki operasyonlarından da sorumlu. Bu bölgenin yönetimi Türkiye’den yapılıyor. Hâl böyle olunca Dr. Yormaz’ın hayatı havaalanı ve uçaklarda geçiyor. Ayda en az 2 İtalya, 1 Romanya, 1 Yunanistan 1 Tunus garanti olmak üzere çevre ülkelere seyahat eden Dr. Yormaz “Yaklaşık 2 günde 1 uçmuyorsam bir problem var demektir. Eskiden otobüslerle seyahat edilen yıllarda, otogarlarda elinde sürekli elinde çanta ile dolaşan insanlar vardı. Ben onların uçak versiyonuyum. Elimde valizimle, bir uçaktan inip diğerine biniyorum. Bu seyahatleri arka arkaya eklersek yılda 4-5 defa dünyayı dolaşmış oluyorum. Türk Hava Yollarının en iyi müşterisiyim sanırım. Hatta öyle ki, uçakta hosteslerle sohbet ederken birden bire ‘siz yoksa THY’nin gizli müfettişi misiniz? diye soruyorlar. Demek uçağı ve uçuşla ilgili şeyleri öyle öğrenmişim ki…” diyor…
Dr. Yormaz, bu kadar çok seyahat ediyor. Ancak bunun en olumsuz etkisini kiloları yüzünden gördüğünü söylüyor: Çok ülkeye gidiyorum ancak neredeyse iş için gittiğim hiçbir yeri otel, toplantı salonu ve restoran dışında göremiyorum. Seyahatlerde en büyük keyif akşam yemekleri. Bu da kilo getiriyor. Bu sebeple asla diyet yapamıyorum.
ZİYNETİ KOCABIYIK
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/460576.aspx
