W- Sn. Selim Sarıyerli ile “yurt dışı kariyeri” üzerine görüşlerini alacağız.
Sn. Selim Bey kariyeriniz ile birlikte sizi tanıyabilir miyiz?
S.S.- 1978 Istanbul doğumluyum, Galatasaray Lisesi sonrası Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim sistemlerini ve Galatasaray ve Bahçeşehir Üniversitelerinde İşletme ve Finans Masterları ve Bahçeşehir Üniversitesinde Yönetim ve Organizasyon bölümünde Doktora derecesi alarak eğitim hayatımı tamamladım.
Yaklaşık 20 senelik iş hayatımın, 16 sene kadarını ilaç sektörü içerisinde satış temsilciliği, satış etkinliği, pazar araştırması ve dijital analitiği, dijital pazarlama ve dijital inovasyon alanlarında çeşitli pozisyonlarda ve hep çok uluslu firmalarda çalışarak tamamladım. Son üç senedir İsviçre’nin Saint-Prex şehrinde Ferring Pharmaceuticals ana merkezde çalışıyorum. Sırasıyla global dijital analitiği, global dijital pazarlama ve en son dijital bilgi sistemleri mimarisi departmanlarında görev aldım. .
W- Dijital analitik ve ileri derece analitik konusunda ne gibi gelişmeler bizi bekliyor, bu konuda yurt dışında nasıl bir işgücü beklentisi var?
S.S.- Dijital analitiği, dijital anlamda yapmakta olduğunuz tüm tanıtım aktivitelerini yani; müşteriye direkt (DTC) web siteleri, hastaya direkt (DTP) websiteleri, yüz yüze tablet ile tanıtım (e-detailing), medikal dergiler üzerinden çeşitli dijital tanıtım faaliyetleri (Non-personal selling) vb. verilerini geleneksel anlamda bir araya toplayarak bir ana veri yönetimi sistemi oluşturmak ve iş analitiği araçlarını kullanarak, anlamlı ve her düzey yöneticinin anlayabileceği gösterge tablolarına (dashboard) dönüştürmek, dijital analitiğinin geçmiş veri değerlendirme bölümünü kapsamaktadır. Bunun yanında çeşitli istatistiki yöntemleri kullanarak sadece geçmiş veriyi değil, gelecekle ilgili tahminler yürütmeye de yarayan ileri analitik sistemleri de artık ilaç sektöründe kullanılmaya ve de özellikle AR-GE faaliyetlerine fayda sağlamaya başlamıştır. İleri analitik yöntemler henüz kurumsal iş alanlarına yeterli derecede inememiş olsa da bu yönde de gelişmeleri yavaş yavaş gözlemliyoruz.
Bu alanın en heyecan verici tarafı, hastalıkların oluşmadan önce toplumdaki prevelans seviyelerini tahmin edip, uygun engelleyici önlemlerin alınmasını sağlamak. Bu teknolojik altyapıları oluşturmak için daha fazla ileri derece analitik mimarlarına ihtiyacımız var, onlar sayesinde tüm bulgulara göre toplumun ne kadarının ileri ki yıllarda bu hastalığa yakalanabileceğini tahmin edebilir ve tüm devletlerin bu konuda bir arada çalışmasını ve önlem almasını sağlayabiliriz. Artık hastalığı nasıl tedavi edebileceğimizi değil, hastalık oluşmadan insanları nasıl bilinçlendirebileceğimizi daha yüksek sesle konuşmalıyız.
W- Latince kökenli ex dışında + patria anavatan; Expat kelimesi bize yabancı mı?
S.S.- Etimolojik olarak dediğiniz gibi aslında, Latinceden gelen bir kelime olmasına rağmen, kendi ülkesinden dışarıda kariyer yapan calışanlar için kullanılan beynelminel bir kelime olarak kullanılmaya başlanmıştır.
İsviçre’nin fransızca konuşulan bölgesinde toplam nüfusun yaklaşık %1,5’u Türk topluluğu, bunların %90’a yakını daha önceden buraya gelip yerleşen ve şu an iki ya da üçüncü kuşağı oluşturan Türk komünitesi, geri kalanları ise expat olarak adlandırabileceğimiz kesimi oluşturuyor, benim yaşamakta olduğum Lozan bölgesi Vaud Kantonunda sadece ilaç sektöründen değil tütün ve çikolata sektöründen de iki öncü firma mevcut, bu iki firmada çalışan Türk sayısı gözlemlediğim kadarıyla oldukça fazla, benim çalışmakta olduğum firmaya gelince, kantonun en büyük ilaç firması olmasına rağmen (çalışan sayısı olarak) ne yazık ki sadece ben ve pazarlama departmanında bir başka arkadaşım olmak üzere iki Türk’üz. Şirkette çoğunluğu Fransız ve İtalyan asıllılar oluşturuyor diyebiliriz. Kendileri ya burada yerleşik yaşıyorlar ya da özellikle Fransa’dan frontalier (ingilizcesi commuter; hudutta yaşayan halk) dediğimiz topluluk gün içerisinde sınırı geçerek işe geliyorlar ve oldukça büyük bir çoğunluğu oluşturuyorlar.
W- Yurtdışı kariyer’in gerek ve yeter şartları nelerdir?
S.S.- Bu çok öznel bir soru aslında, genel geçer bir cevabı bulmak zor, ancak çalışmakta olduğunuz alanlarda uzmanlaşmak ve yenilikleri özellikle dijital alanda takip edip denemek çok önemli. Bu süreç içerisinde deneyimlediğim şudur ki, birçok yeni iş kolu belki bir beş sene önce mevcut değildi ve sadece hayal veya vizyon olarak bakılıyordu bu mesleklere, ama o beklenen günler artık geldi ve birçok teknoloji ilaç sektöründe kullanılıyor ve bu konuda uzman kişiler artık bu sektöründe de aktif olarak çalışıyorlar. Birçok hastalığa çare olmak için, ileri analitik yöntemler, özdevimli öğrenme kullanılıyor ve bu sayede AR-GE alanında ilaç sektörü hızlı bir ivme kazanmış durumda. Yenilikçi ilaçlar artık bir çok tedavisi zor hastalık için kullanıma sunulmaya hazırlanıyor.
W- Sizin hikâyeniz nasıl başladı, yolun başında bu düşünceniz var mıydı?
S.S.- Benim hikâyem aslında 2004 senesinde ilaç sektörüne girişimle birlikte başlamıştı, çünkü sektörü hep çok merak edip içinde olmayı ümit etmiştim. Bu fırsatı elde ettiğimde de hem teknik, hem de akademik geçmişimi , analitik yapımı kullanabileceğim pozisyonlarda olma şansım oldu. Sonrasında iş alanlarında da gerek ürün yöneticileriyle gerek satış yöneticileriyle birebir çalıştım, hatta satış temsilciliğini de deneyimledim. Tüm bu farklı deneyimleri sentezleyerek doğru, yenilikçi alanların içerisinde kalmayı ve olmayı zorladım hep..
W- Yaşadığınız sıkıntılar oldu mu? Bu kültüre özgü müydü?
S.S.- Elbette, başlarda özellikle dil konusunda zorluklar ve aksilikler yaşadım. Çünkü böyle çok uluslu bir ortamda olunca insan kendisini Nuh’un Gemisi’de gibi hissediyor. Dil yetkinliği okullarda öğrenmiş olduğumuz salt İngilizce ve Fransızca gibi değil; günlük dile hakim olmak, toplantılarda, birebir sohbet anlarında doğru kelimeleri doğru bağlamda kullanabilmek üzerine çok yatırım yapılması gereken bir şey, hatta mesleki yetkinlik kadar önemli!…
Kültürel anlamda çok zorlandığımı söyleyemem, çünkü Galatasaray Lisesi’nde Fransız kültüründe büyüdüğüm için İsvicre’nin fransızca konuşulan bölgesi (La Romandie) Fransız etkisini çok hissettiğiniz ancak kültürel olarak farklılıkları ufak nüansları olan bir bölge. Sokakta ve idari alanlarda İngilizce konuşulmuyor, konuşmayı reddedebiliyorlar ve sizden Fransızca konuşmanız isteniyor, bu entegrasyon için iyi ancak dile hakim olmayan kişiler için oldukça zorlayıcı olabiliyor.
W- Expat olmanın avantajları nelerdir?
S.S.- En büyük avantajı bence vizyon katması , bir coğrafyada büyüyüp hayatınızın 38 senesini geçirdikten sonra, konfor alanınızdan çıkınca gerçek hayat başlıyor, öğretileri çok, insana kattıkları hayal bile edilmeyecek derecede; dil, kültür, yeni lezzetler, yepyeni davranış kalıpları, zevkler vs.
W- İlaç sektörü Expat lık için avantajlı mıdır?
S.S.- Bence bu da çok göreceli bir soru, ben expatlığın sektörden bağımsız olarak avantajlı ve dezavantajlı yönleri olduğunu düşünüyorum. Bu karar tamamen kişinin yapısına bağlı, eğer konfor alanımda iyiyim, düzenimi oturttum, bu şekilde yaşamak benim için yeterli diyorsanız bence hiç kalkışmamanız gereken bir macera. Ama esneğim, yeniliklere açığım, zorlansam da dayanabilir ve entegre olabilirim diyorsanız bence harika bir şey. Bence sektör bunda minimum etkilidir , çünkü her sektörde insanla çalışıyoruz gerek iş arkadaşımız gerekse müşterimiz olsun, evrensellik veya ben bunu Dünya vatandaşı olmak olarak tanımlıyorum, tamamen sınırları kaldırabilmek ve bu konuda esnek bir kafa yapısına sahip olabilmekle başarılabilir bir şey.
W- Hangi bölümlerin-pozisyonların şansı daha yüksektir?
S.S.- Daha önce de dediğim gibi iki fırsat görebilirim eğer ilaç sektöründeyseniz ya Türkiye’de çok uluslu bir firmada / yerli ancak yurt dışı operasyonu olan bir firmada çalışıp buradan kariyer rotanızı kendi alanınızda yurt dışına çevirebilirsiniz. En çok pazarlama, pazara erişim, dijital pozisyonlar sık aranmaktadır. Diğer bir seçenek ise, kendi firmanızda değil ancak sektörde çok ender bulunan bir yetkinliğiniz varsa bunu takip edebilirsiniz .
Mesela şu an dijital alanda dijital çözümler mimarlığı (digital solution architect) , özdevimli öğrenme (machine learning), ileri analitik uzmanları (advanced analytics specialist), dijital inovasyon liderleri çok aranan pozisyonlar
ve tahmin edeceğiniz gibi bu pozisyonlar çok uzun süredir var olan pozisyonlar değillerdir!…
W- Tekrar size dönecek olursak yurt dışında birçok organizasyonda konuşmacı olarak bulunmaktasınız, görüş bildirdiğiniz alanlar nelerdir?
S.S.- Genelde iş birimlerinin özellikle pazarlama alanında dijitalin nasıl fark yaratabileceğini ve hangi alanlarda günlük iş yapış yöntemlerimizi daha da ileriye taşıyabileceğini anlatmaya ve örneklerle gözler önüne serme gayretindeyim. Ferring pharmaceuticals, vizyonu ve dijitale yaklaşımı da bu potada değerlendiriyor ve diğer katılımcılara ilham vermeye ve güzel bir karşılıklı iletişim yaratmaya çalışıyorum.
W- Yakın dönem vizyonel hedeflerinizi paylaşır mısınız?
S.S.- Kendi kişisel gelişimimi ve uluslararası tecrübemi artırarak kariyer merdivenlerinde daha üst basamaklara gelebilmeyi, en önemlisi öğrenmeye olan açlığımı hiç kaybetmemeyi hedefliyorum.
W- Yurt dışı kariyer yapmak isteyen yönetici adaylarına yönelik tavsiyeleriniz nelerdir?
S.S.- Bu konuda bence kendi iç seslerini dinlemeleri en önemlisi, ancak hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü gibi olmayabilir. Daha önceki sorularınızda da paylaştığım gibi mesleki yetkinlik tek başına yeterli olmayabilir! Yurt dışı kariyeri için, bazı kişisel yetkinliklerin de gelişmiş olması gerekir; mesela belirsiz iş ortamları içerisinde nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda bilgili ve çevik olmak, sadece çok çalışmak değil iletişimin de çok önemli olduğunu bilerek bu yola çıkmak çok önemli.
W- Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.