Ana Sayfa Tıp&Sağlık Yüzde 100 Meyve Suları Genç Erkek Çocuklarda Diyabet Riskini Artırabilir

Yüzde 100 Meyve Suları Genç Erkek Çocuklarda Diyabet Riskini Artırabilir

Yeni bir çalışma, çocukluk ve ergenlik döneminde şekerli içecekler ve yüzde 100 meyve suları içmenin erkek çocuklarda Tip 2 diyabet gelişme riskini artırabileceğini öne sürerek beslenme konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır.

Massachusetts’te yaklaşık 500 çocuk üzerinde yapılan küçük, uzun vadeli bir araştırma, çocukluk ve ergenlik döneminde şekerli içeceklerin ve yüzde 100 meyve sularının düzenli tüketiminin, kızlara kıyasla erkek çocuklarda Tip 2 diyabet gelişme riskinin daha yüksek olmasıyla bağlantılı olduğunu buldu.

Decreasing Sugary Drink Consumption

Sugary drinks are no longer an occasional treat. Nearly two-thirds
of youth living in the United States have a sugary drink every day.

Every year, 40,000 people living in the U.S. die from heart
problems as a result of consuming too many sugary drinks

Amerikan Kalp Derneği’nin Epidemiyoloji ve Önleme Yaşam Tarzı ve Kardiyometabolik Sağlık Bilimsel Oturumlarında sunulan ön araştırmada “Bu bulgular ön hazırlık olmakla birlikte, şeker ilaveli içecekler ile çocuklarda uzun vadeli Tip 2 diyabet riski arasındaki potansiyel ilişkiye ilişkin mevcut kanıtları destekliyor” denildi.

Şekerli İçecek Tüketimi ve Etkileri

Amerikan Kalp Derneği’nin şekerli içeceklerle ilgili 2022 tarihli bilgi notuna göre, ABD’deki çocukların ve ergenlerin neredeyse üçte ikisi her gün soda, limonata veya enerji içeceği gibi en az bir şekerli içecek tüketiyor. Ayrıca, kilo almanın yanı sıra, şekerli içecekler başta olmak üzere çok fazla ilave şeker içeren gıda tüketmenin kalp hastalığı, yüksek tansiyon, Tip 2 diyabet ve diş çürümesi riskini artırdığı da belirtiliyor.

Araştırmacılar, doğu Massachusetts’te kadınlar ve çocukları üzerinde 1999’da başlayan uzun vadeli bir çalışma olan Project Viva’dan elde edilen verileri kullanarak, şekerli içecekler içmenin, yüzde 100 meyve sularının ve taze meyve yemenin Tip 2 diyabet gelişimi belirteçleriyle ilişkili olup olmadığını araştırdılar.

Araştırmacılar çocukluk ve ergenlik döneminde şekerli içeceklerin, yüzde 100 meyve sularının ve taze meyvelerin ortalama tüketimini diyet kayıtlarına dayanarak hesapladılar ve bunların Tip 2 diyabetin üç belirteci ile potansiyel ilişkilerini değerlendirdiler. İnsülin direnci, açlık kan şekeri düzeyi ve HbA1c düzeyleri. Bu belirteçler ergenliğin sonlarında (yaklaşık 17 yaş) oruç tutarken tek bir kan testiyle ölçülmüştür.

Temel Bulgular ve Cinsiyet Farklılıkları Analizi

Erkek çocuklarda çocukluk ve ergenlik döneminde her gün şekerli içecek porsiyonu (yaklaşık 8 ons) insülin direncinde yüzde 34’lük bir artışla ilişkilendirilmiştir; açlık glikoz seviyelerinde dekilitre başına 5,6 miligram (mg/dl) artış; ve geç ergenlik döneminde HbA1c düzeylerinde yüzde  0,12’lik bir artış. Çocukluk ve ergenlik boyunca yüzde 100 meyve suyu içmek, çalışmadaki erkekler arasında günlük yüzde 100 meyve suyu porsiyonu başına geç ergenlik döneminde HbA1c düzeylerinde yüzde 0,07’lik bir artışla ilişkilendirilirken, kızlarda sadece yüzde 0,02’lik hafif bir artış gözlendi. Harnois-Leblanc’a göre, çocukluk ve ergenlik döneminde taze meyve yemenin, araştırmadaki kız ve erkek çocuklar arasında Tip 2 diyabet geliştirme riski üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkisi olmadığı görülüyor.

Düzenli olarak şekerle tatlandırılmış içecekler içmek ile erkek çocuklarda insülin direnci, açlık kan şekeri düzeyleri ve yüksek HbA1c düzeyleri arasındaki ilişkiler, diğer sağlık, aile ve sosyal faktörler göz önüne alındığında da devam etti. Bu faktörler arasında sosyoekonomik durum; çocuğun ve annenin vücut kitle indeksi; çocuğun doğumunda annenin yaşı; anne ve babada Tip 1 veya Tip 2 diyabet öyküsü; genel beslenme kalitesi ve diğer yaşam tarzı davranışları

Ekip, “Sonraki adımlar, şekerli içeceklerin ve meyve sularının potansiyel nedensel rolünü daha iyi anlamamızı sağlamak ve ilişkilerin çocuklar arasında ırk ve/veya etnik kökene göre farklılık gösterip göstermediğini incelemek için daha gelişmiş istatistiksel araçlar kullanmak olacaktır.”