Türkiye’de son yıllarda evcil hayvanlar ile yaşamı paylaşma konusunda bir artış olduğu gerçeği göz ardı edilemez. Bilimsel araştırmalar da evcil hayvan sahiplenmenin insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Günümüzde kedi ve köpek ile hayatı paylaşma konusunda artan bilinç ve onlarla bir arada geçirilen zamandaki artışa rağmen hayvan sahipleri hayvanlarının sağlık ve refahını etkileyen yanlışlar yapabiliyor.
Kedi ve köpeklerin özelliklerine uygun olmayan beslenme şekilleri, hayvanların sağlığını tehdit ederken hayvan sahipleri, beslenme konusunda trendlere ve birçok doğru bilinen yanlışa maruz kalıyor. Bu kapsamda Veteriner Hekim Dr. Murat Özhavala, beslenme konusunda mitlerden biri olan ev yemekleri ile beslenmeyi, obezitenin risklerini ve doğru bir beslenme için yapılması gerekenleri anlattı.
Yanlış beslenme, tıpkı insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da başta obezite olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getiriyor. Veteriner Hekim Dr. Murat Özhavala, bilinenin aksine evcil hayvanlara ev gıdaları verilmesinin daha sağlıklı olmadığını; evcil hayvanlarda obezite, kanser, böbrek hasarı ve diğer hastalıkları tetiklediğini, uzun vadede çok daha karmaşık ve maliyetli sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi.
Hayvanların yaşam ortamlarının değiştiğini dolayısıyla beslenme ihtiyaçlarının da değişmesi gerektiğini ifade eden Dr. Özhavala, “Kedi ve köpeklerin beslenmesinde, tıpkı insan sağlığında olduğu gibi birincil faktör, dengeli beslenmedir. Bir köpeği ya da bir kediyi ev yemekleri ile dengeli beslemeniz ise gerçekten zordur. Köpek ve kedi dediğiniz zaman içgüdü geçerlidir. İçgüdüde de damak tadı söz konusudur. O, en çok neyi seviyorsa onu yiyecektir. Eğer siz ona en çok neyi seviyorsa sürekli onu verirseniz, dengeli beslenmeyi ortadan kaldırıyorsunuz. Onlar halen doğada yaşamaya ve öyle beslenmeye yatkınlar; ama siz onları alıyorsunuz, bir apartmanın 5’inci katında bakıyorsunuz, orada besliyorsunuz. O zaman da onlar için uygun olan ürünleri vermediğiniz zaman da hayvanlarınızı dengesiz beslemeye başlamış oluyorsunuz. Tabii ki bu da ileride sağlık sorunlarına neden olabiliyor,” diye konuştu.
Obezite hayvanlar için de ciddi bir sağlık sorunu
Hayvanların besin ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde alması gerekliliğini vurgulayan Dr. Özhavala sözlerine şu şekilde devam etti: “Karbonhidrat, protein, vitamin, mineral maddeler ve yağ gibi gıda maddelerinin belirgin ve hayvanların ihtiyaçlarına göre dengeli oranlarda olması gerekiyor. Sizin bunu ev yemeği ile beraber ideal ölçülerde verebilmeniz mümkün değil. İnsan yanlış beslendiği zaman ne gibi sorunlar yaşayabiliyorsa, hayvanlarımız da yanlış beslendiği zaman bütün bu sorunların hepsini yaşayabiliyor. Örneğin, hayvan çok keyif alıyor diye aynı tür ev yemeğini vermeniz halinde ihtiyaç duyduğu besin maddelerini karşılamanız imkânsız. Obezite açısından bakalım; insanlarla hayvanlardaki obezite artış oranları birbirine çok yakın çünkü onlar da bizimle beraber yaşıyor. Hayvan sahibi ne kadar çok hareketsizse, hayvanı da o kadar çok hareketsiz oluyor. İnsan sağlığındaki bütün sorunların hayvan sağlığındaki sorunlarla ciddi anlamda benzerlikleri var. Obezite, çağın hastalıklarından birisi olarak kabul ediliyor. İnsanlarda da var hayvanlarda da var. Ben 35 yıllık hekimim, elimden çok nesil geçti. Mesleki hayatımda hiç bu kadar çok kilo problemi görmüyorduk. Beslenme yanlışları da bu konuda ciddi anlamda problem yaratıyor.”
Fazla kilo vücudu tahrip ediyor
Fazla kilonun hayvanların sağlığını ve günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Dr. Özhavala sözlerini şu şekilde noktaladı: “Kilosundan dolayı yerinden kalkamayan, eklemleri çok fazla zarar görmüş hayvanlar görüyoruz. Kilo problemi vücut genelinde ve eklemlerde stres oluşturuyor. Bugün insan hekimliğinde dizinizde kalçanızda bir problem olsun, doktorunuz diyor ki git kilo ver gel, her şeyi yeniden konuşalım. Aynı olay bizim hastalarımız için de geçerli. Ben de bir hekim olarak hastalarımda böyle şeylere dikkat etmeye çalışıyorum. Profesyonel mamalar, bu konuda bir hayvanın ırkına, kilosuna, büyüklüğüne göre özellikleri dikkate alarak hazırlanıyor. Bir hayvan için ideal olması gereken oran neyse onlarla hazırlanmış ürünler var. Yemek artığı gıdaların hayvanlara verilme kültürü ne yazık ki çok fazla. Ağırlıklı olarak onları damak tadına ne uygunsa ve o gün evde ne hazırlanmışsa onun artıklarını veriyorlar. Alerjik olgularda reaksiyonları çok çabuk görebiliyorsunuz ama bazı olgular var ki beslenme yanlışlıkları aylar, yıllar sonra kendilerini gösterebiliyor. Hayvanlarımız bu dertleri çok daha uzun zaman yaşıyorlar.”